Mart ayından beri hayatımızın yeni normali olan maske-mesafe-hijyen kurallarının yanı sıra bir de Zoom, Googlemeet gibi platformlar da aktif rol oynamaya başladı. Dolayısıyla okullarda ve iş yerlerinde sunum için sık sık tercih edilir oldu.
Sunum yapmak kimine göre stresli bir aktivite olarak gözükse de kimileri için çok olağan bir durumdur. Özellikle iş hayatına girmiş kişiler sık sık sunum yaptıkları için bu heyecanı üzerlerinden atmışlardır. Şimdi bu stresi elimine edecek bazı yapı taşlarını Eren Karalar Hocamızın eğitimlerinden de alıntılar yaparak sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle sunum yapacağınız zaman karşınızdaki kitleyi yani o yaş grubunu bilmek çok önemlidir. Konuya gireceğiniz frekanstan tutun da yapacağınız espiriye kadar hepsini o kitle belirler.
Bu konuda dinleyicileri aşağıdaki gibi 4 başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Öğrenci, saldırgan, tutuklu ve tatilci adı verilen tiplemelerdir.
Sizi dinleyenler arasında yukarıda sayılan 4 tür insanın da olması muhtemeldir. Bu yüzden dinleyicilerle zıt gidilmemeli aksine daha ılıman bir şekilde yaklaşarak onları da yanımıza almalıyız.
Daha sonra sunumunuzu çeşitli uygulamalar kullanarak hazırlamalısınız Bu uygulamalara; powerpoint ve prezi gibi örnekler verebilirim. Sunumunuzu hazırlarken dikkat edilmesi gereken bazı tavsiyelerimi ise Etkileyici Bir Sunuma Nasıl Hazırlanılmalı yazımdan ulaşabilirsiniz.
Aşağıda sunum esnasında izlemeniz gereken yolu paylaşmış olsam da bunları sunumunuzdan önce hazırlamış olmalı ve belki de birkaç kez denemesini yapmış olmalısınız.
Sunuma başlarken;
İlk etapta sunumunuzun ne kadar süreceğini belirtiniz ki bir süre sonra oluşabilecek dikkat dağınıklıklarının önüne geçebilesiniz.
Daha sonra 3 bölümden oluşacak bu süreci şöyle planlayabilirsiniz.
Giriş
Bu bölümde bir nevi açılış konuşması yapmanız gerekir. Burada verimli bir sunum geçirmenin temel tekniklerinden biri olan sunumunuzun ne kadar süreceğini belirterek oluşabilecek dikkat dağınıklıklarının önüne geçebilirsiniz. Daha sonra dinleyicileri fazla detaya boğmadan konuyla alakanızı belirtip, kendinizi tanıtıp belki minik sohbetlere girerek katılımcılarla bağ kurabilirsiniz. Daha sonra bu sunumun amacı ve katılımcılara sağlayacağı faydalardan söz edilebilir ve gelişme bölümüne geçebilirsiniz.
Gelişme
Sürecin en uzun süren aşaması demek mümkündür. Çünkü burada bilgi paylaşımı; uygulamalar ve çıkarımlar yapılır. Burada yüz yüze olmamanın dezavantajlarından biri; dinleyiciyle temasta olmamaktır. Dolayısıyla dinleyicinin dikkati dağıldı mı dağılmadı mı bilemeyeceğiniz dinleyicilere soru sorarak, onlardan teyit alarak dikkatleri odakta tutma teknikleri kullanılabilirsiniz.
Sürecin en uzun aşaması olduğu için ister istemez konu içerisinde değişiklik yapılacağında ya da sonuç kısmına geçildiğinde ise ani bir geçişten ziyade buraya nasıl geldiğinizi ve buradan sonra nasıl devam edeceğinizi belirtmeniz gerekir.
Sonuç
Güzel bir geçiş yaptıktan sonra en başta belirttiğiniz zamana mutabık kalarak zamanınızı planlamış ve belirttiğiniz gibi ufak artı-eksi dakikaları dışında sunumunuzu bitirmiş olmalısınız. Böylece soru cevap kısmına geçip daha sonra da bitirmelisiniz. Böylece hem teşekkür hem de veda kısmı için hoş bir bitiriş sağlayabilirsiniz.
Sizler de sunumlarınızda aktif ve dinamik olmak için yukarıdaki önerileri dikkate alırsanız bütün süreçleri başarıyla tamamlayacağınıza inanıyorum.
Ve son olarak sunum yapmanın temel yapı taşı olan etkin konuşma ve iletişimde çıkan problemler konusunda şu videoyu da izlemenizi öneririm..
Sevgiyle iletişimde kalmanız dileğiyle…