Uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhabalar. Verdiğim bu uzun aradan sonra Endüstri mühendislerinin olmazsa olmazı olan bir konu hakkında konuşarak geçen zamanı telafi etmeye çalışacağım.
Konumuz henüz üniversiteye başladığımız andan itibaren adını sıkça duyduğumuz ve iş hayatına fabrikaların üretim kısmında yön verecekler için oldukça önemli olan “yalın üretim”.
Yalın üretimi oldukça sık duyuyor olmama rağmen ekstra bir çalışma yapamadığım için internetten araştırma yaptığım süreçte “İstanbul İşletme Enstitüsü”‘ndeki eğitime denk geldim. Bu eğitime kayıt yaptırdığım süreçte ne derece verimli olacağı konusunda aklımda soru işaretleri varken eğitime başladığım andan itibaren tamamı silindi diyebilirim.
Bu eğitimin canlı oluşu, verimli olmasını oldukça sağlıyordu. Dersin eğitmeni Bahadır Hoca’nın enerjikliğiyle, samimiyetiyle, anketleriyle, derste verdiği örneklerle dersi daha eğlenceli hale getirmesi verim için gerçekten çok büyük önem arz ediyor.
Peki eğitimde neler gördük, neler öğrendik?
- Yalın düşüncenin ortaya çıkışı
- Yalın üretimin temel ilkeleri ve temel ilkeler için pratik örnekler
- Yalın evi
- Yalın üretim sistemindeki terimler ve temel yalın araçları
Yalın Üretim;
Yalın üretim düşüncesi 1950’li yıllarda Eiji Toyoda ve Taiichi Ohno tarafından Amerika’daki Ford otomobil fabrikasını gözlemledikten sonra ortaya çıkmıştır. Asıl amacı en az kaynakla, en kısa sürede, en ucuz ve hatasız üretimi, müşteri taleplerine tamamen aynı olarak cevap verecek şekilde gerçekleştirilen bir üretim biçimidir.
“Tüm yalın araçları/teknikleri israfları ortaya çıkarmak için oluşturulmuştur.”
Taiichi Ohno
Bence eğitimi direk Bahadır Hocam tarafından almalısınız ancak benim çok temel düzeyde bir özet geçmem gerekirse diye ufak bir başlangıç yapayım.
Yalın üretim düşüncesinin temel ilkelerini 5 ana başlıkta toplanmıştır. Bu başlıklar sırasıyla;
İfadelerin pratik anlamı ya da kitap anlamı olarak birçok anlamı ile karşılaşsak da yalın üretimdeki tanımlarını vereceğim.
İstenilen hizmet ya da ürünün katma değer sağlayan her adımı bir değerdir. Ancak bunun aksi bir durum yaşandığında yani herhangi bir katma değer sağlanmadığında buna israf denir.
İsraf yalın üretimin temel aldığı en önemli etmendir. Dolayısıyla 7 temel israfa (muda) bakmak gerekir.
- Fazla üretim
- Her çeşit stok
- Taşımalar
- Gereksiz hareketler
- Beklemeler
- Hatalar
- Fazladan yapılan prosesler
Şimdi ise birbirini etkileyen bu yüzden karıştırılan 3 terimden söz etmek istiyorum.
Muri; aşırı yükleme anlamına gelir. 3 çeşit israfa sebep olabilir;
-üretim ahengini bozar.
-kalite problemlerine sebep olur.
İnsan/makine kaynaklarının yıpranmasına sebep olur.
Mura; sürekli değişim halinde olan üretim planlamasının sonucunda hızlı değişime uyum sağlayamayan esneklikten kaynaklı dengesiz yüklenmedir.
-üretkenliği azaltır.
“Mura önlenmez ise Muri oluşmasına ve dolayısıyla Muda’ya sebep olur.”
Değer Akışı; proses boyunca sadece değer akmasını sağlamayı hedefler. Günümüz şartlarında ne yazık ki mümkün olmasa da ne kadar yaklaşabilirsek o kadar iyidir. Bu akış sayesinde fazla taşımalar, fazla stok ve gereksiz hareketler tespit edilir.
Sürekli Akış; prosesinizde katma değerli işlerin art arda devamlılığını sağlayarak teslim süresinin optimum olmasını sağlar.
Çekme Sistemi; müşteriden gelen sipariş geriye doğru tüm prosesleri siparişin içeriği ile birlikte tetikler. Siparişin bu iletim sistemine kanban denir. Kanban aynı zamanda iş emri olarak da bilinir.
Bu konunun tamamlanabilmesi için Kanban ve Kaizen yazılarımı da okumanızı öneririm.
“Hiç problemin olmaması, problemin ta kendisidir.”
Taiichi Ohno
Eğitime kayıt yaptırmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.