Herkese merhabalar! Okumak için sabırsızlandığım ve okurken geç kaldığımı düşündüğüm bir kitap ile karşınızdayım. Google Nasıl Yönetiliyor?
Google, hepimizin uzun yıllardır bildiği; bizzat kullandığımız bir arama motorudur. 4 Eylül 1998’de Stanford Üniversitesi’nde doktora yapan Sergey Brin ve Larry Page tarafından kuruldu.
Kurulduğu andan itibaren kullanıcı sayısının her gün arttığını ve her geçen gün bünyesine yeni yapıları almayı ihmal etmeyen Google bugün çeşit çeşit arama ve uygulama seçeneğine sahip.
Peki bu kadar geniş bir yelpazede hizmet veren Google Nasıl Yönetiliyor? Şimdi onların önerileriyle bakacağız.

Öncelikle belirtmeliyim ki; şirketin en en özel; şirket dışına çıkartılmasının asla kabul edilemeyeceği detaylar dışındaki her şey bu kitapta farklı başlıklar altında anlatılmış.
Kültür ve Slogan
–Öncelikle kültürünüz ve sloganınız olmalı. Bu konuda eski General Electric Ceo’su Jack Welsh’in “Kazanmak İstiyorsanız” kitabında belirttiği görüşü aklınızdan çıkartmayacağınız altın kural olmalıdır.
Şirket vizyonu, sürekli konuşulup ödüllerle desteklenmediği sürece basıldığı kağıttan bile daha değersizdir.”
Jack Welsh
–Ofislerinizi kalabalık tutunuz ki enerjik ekip üyeleriniz sayesinde aile ortamı kurmaya olanak tanıyıp verimi arttırabilesiniz.
–Ekibinize aldığınız kişilerin üretken akıllardan oluşmasına özen gösterin. Çünkü üretken akıllar işleri hızla çözüp yeni işlere girişebilir.
–İş yaparken ekiplerinizi az sayıdaki gruplarla oluşturun. Çünkü küçük ekipler;büyüklere göre daha fazla işi daha kısa sürede yapabilir.
–İşinize destek olan ekipleri/bireyleri desteklerken şirketinizin temel prensiplerini ihlal eden eden insanlara karşı katı olmalısınız. Unutmayın ki şirkette kimse vazgeçilmez değildir.
–Şirketinizin hayır deme oranını incelemeli ve bunu azaltmalısınız. Çok fazla hayır diyen işler artık kurumsallaşma yolunda olur. Evet demek bir şeylerin başlamasını sağlar. Evet dedikçe işler büyür ve yeni deneyimler sizi bilgiye ve bilgeliğe götürür.

Strateji-Planınız Yanlış
–Plan oluşturmakta yanlış bir şey yoktur. ancak planın da siz geliştikçe değişeceğini bilmeli ve hazırlıklı olmalısınız.
–Büyük bir şey yapmak istiyorsanız, yalnızca büyümek yetmez, ölçeklenebilir olmalısınız. Bu ölçeklendirme Google için şöyleydi; hız, doğruluk, kullanım kolaylığı,kapsamlılık ve tazelik.
–Açık kaynak kullanımın izin vermeli ve insanların sizden destek almasını sağlamalısınız. Böylece üretken akılları kendinize çekersiniz.
Düşmanınızla gurur duymalısınız; işte o zaman düşmanınızın başarısı, sizin de başarınız olur.
Nietzsche
Rakiplerinizle gurur duyun ama sakın onları takip etmeyin.
–Siz de beş yıl sonra ne olacağını sorgulayarak stratejinizi belirlemeye başlayın ve sonra da geriye doğru işe koyulun.
Yetenek-İşe Alım Sizin En Önemli İşiniz
–İnternet Çağı’nda işe alımın çok önemli bir yeri vardır. Dolasıyla geleneksel işe alım yöntemi hiyerarşik oluşundan ötürü sınıfta kalır. Google ‘da işe alımlar komite tarafından açık bir pozisyon için gereken tecrübe yetmese bile şirket için en iyi olacak insanların ekibe katıldığı bir modeldir.
-Üretken akılları ekibe alma sebebiniz, halihazırda bildikleri değil; henüz öğrenmedikleri olmalıdır.
–Ekibinize aldığınız insanlar hiçbir soruna ön yargıyla yaklaşmamalı ve çok çeşitli çözümler arasında arasında araştırmasını yaparak kusursuz çözümü bulmalı.
–Ekibinize öğrenen insanları aldıktan sonra onların öğrenmelerini iyice desteklemeli ve öğrenmenin son bulmayacağı fikrine alıştırmalısınız.

–İşe alma esnasında pozisyonun aciliyeti , işe alımda kaliteden taviz verecek kadar önemli değildir. Hız ve kalite arasında her zaman kalite öndedir.
–İşe alırken heyecanlandığınız çalışanlarınız eğer bir gün bünyenizden ayrılmak isterse önce onu gitmekten vazgeçirmeye çalışmalı, bu mümkün olmuyorsa yeni işinde başarılar dilemeyi ve eski çalışanlar grubunda her zaman yeri olacağını söylemektir.
Kararlar- Mutabakatın Gerçek Anlamı
–Bir strateji oluşturmak, doğru insanları işe almak ve eşsiz bir kültür oluşturmak, her zaman şirketlerin ve yöneticilerin en temel görevi olan karar almaya hazırlık için geçen süreçlerdir.
–Karar alma sürecinde yapacağınız toplantılar için hazırlanan slaytlar toplantıyı yönetmek ya da fikri savunmak için değil; herkesin aynı verilere erişmesini sağlamak olmalıdır.
–Mutabakat, hiçbir zaman herkesi evet demeye ikna etmek anlamına gelmez. Aksine, şirket için en iyi olacak fikri bulmak ve hep birlikte onu desteklemektir.

Herkes aynı şekilde düşünüyorsa, düşünmeyen biri var demektir.
General Patton
–Muhakeme odaklı düzgün karar alma süreci şunları içerir; katılım, işbirliği ve eşitlik.
–Unutmayın ki ekibinizle ulaştığınız çözüm sizin çözümünüz olmak zorunda değildir.
–Her gün toplantı yapın. Böylece her seferinde önceki toplantıda konuşulan konuları tekrar konuşmaya gerek kalmaz ve yeni verilerin tartışılması için daha çok zaman yaratır.
İletişim- Efsane Bir Yönlendirici Olun
–Bu dünyada, bilgi kontrol ve güç için saklanır derler. Bunu yıkan bir durum ise günümüzün en etkin liderlerinin, bilgiyi hiçbir zaman saklamamış aksine sürekli paylaşmış olmasıdır.
Güç, saklanan bilgiden değil, paylaşılan bilgiden gelir.
Bill Gates
–İyi haber yarın da tazeliğini korur ancak kötü haberle ilgili derhal bir adım atılmazsa, durum daha da kötüleşir. Bu yüzden gerçekleri söylemeyi birer yükümlülük olarak çalışanlarınıza yükleyin.
İnovasyon- İlkel Yaşam Formunu Ortaya Çıkarın
–Bir şeyin inovatif olması için yeni, şaşırtıcı ve kökünden kullanışlı olması gerekir.
–Bu amaçla kullanıcıya odaklanın, gerisi gelecektir zaten.
–İşlerinizin başarıya ulaşması için büyük düşünmelisiniz.
–İş yaparken kaynaklarınızı verimli kullanmalısınız. Bunun için 70/20/10 kuralını uygulayabilirsiniz. Yani kaynağınızın %70’i esas işinize; %20’si gelişmekte olanlara ve %10’u da yeni projelere ayrılmalıdır.
–Unutmayın ki yeni fikirler ilk ortaya çıktıkları anda kusursuz değillerdir. Bir ürün geliştirin, piyasaya çıkarın, nasıl gittiğine bakın, yenilikler katın, tekrar tasarlayın ve yeniden pazara sunun. Bu süreci en hızlı tamamlayan şirketler her zaman kazanan şirketler olmuştur.

–Projenin başarıya ulaşmayacağını anladığınız anda, olabildiğince hızlı bir şekilde fişini çekmeye çalışın. Böylece hem daha fazla kaynak harcamaktan hem de gereksiz yatırım yapmaktan kaçınırsınız.
Sonuç- Hayal Edilmeyeni Düşleyin
–Yaptıklarınız ve yapamadıklarınızı değerlendirerek kendinize dürüst olmalısınız. Daha sonra kendinize o meşhur soruyu sormalısınız. 5 yıl sonra ne olabilir?

![]() | Kitabı fazla gecikmeden okumanızı öneririm. Sevgiyle kalın 🙂 |
Merhaba İrem,
Gerçekten özenle incelenmiş bir kitap, eline sağlık.
Teşekkür ederim Enes, okumadıysan en kısa zamanda okumanı öneririm. Yazmak istediğim ama yazamadığım daha o kadar çok şey var ki!