Dün, Bugün ve Yarın: İşte Kuşaklar ve Özellikleri

Dün, bugün ve yarın… Her geçen gün değişen dünya, gelişen teknoloji ve tabi ki değişen insanlar… Gün geçtikçe değişen insan demek değişen kuşaklar demek. Değişen kuşaklar gerek eğitim hayatında gerek iş dünyasında farklılıklar göstermektedir. Şimdi bu kuşaklar nelerdir, neye göre farklılık gösterirler buyurun beraber bakalım… 🙂

Sıralamada çok önceye gidersek “Sessiz kuşak” ile başlamamız çok isabetli olacaktır. Sessiz kuşak, 1927-1945 döneminde doğanlar olarak anılır ki; onlar babaannelerimiz, dedelerimizdir. Kıtlık, yokluk ve pek çok sıkıntıyı tecrübe etmiş olan bu neslin insanları tasarruflu olmayı bilmiştir. Har vurup harman savurmayan,  sahip olduğu her şeyin bir değer olduğunu fark eden bir gruptur. Uysal ve var olanla yetinme duygusuna sahip olan insan grubudur. Verilen istatistiklere göre ise Türkiye nüfusunun %7’sıne hakimdirler.

Baby Boomer Kuşakı:

Sırada 1946-1964 yıllarında doğanlar var. Kendilerine  “baby boomer” deniyor. “Baby boom” bir Kuzey Amerikan-İngiliz terimidir ve yıllık doğum hızında büyük artış anlamına geliyor. Amerika’da bu dönemde  gelişen ekonomiye de paralel olarak 78.2 milyon kişi doğmuş ve 1955, doğum artış hızının tepe yaptığı yıldır. Bu olay, “baby boom”, bu dönemde doğanlar da  “baby boomer” olarak adlandırılıyor. Aynı zamanda bu kuşağa sandviç kuşağı da denir sebebi ise  yaşadıkları evlerde hem anne babalarına hem de çocuklarına bakmalarıdır. Şu anda baby boomer neslinin en yaşlısı 71 yaşında, en genci ise 53 yaşındadır. Bu nesil teknolojiden uzaktır, diğer bir deyişle teknolojiyi benimseyememiştir. Sadakatlilik ve kanaatkârlık duyguları oldukça yüksektir. Ülkemizin %19’unu oluşturuyorlar.

kusak-catismasi-kapak-görseli

Şimdi ilk iki kuşağımızı atladıktan sonra matematikten de alışkın olduğumuz terimlerle adlandırılan ve daha yakın zaman kuşakları olan X, Y ve Z’ ye rastlıyoruz.

X, Y ve Z Kuşakları:

X kuşağı, 1965-1979 arası doğanlara denir. Bu durumda en yaşlısı 52, en genci 38 yaşındadır. Güvende hissetmeyi önemser, gelecekten endişelidir. Otoriteye saygılıdır, bir gün kendisinin de otorite olacağını bilir. Kollektif karar almayı önemser, dışarıda bırakılınca küser. Kadının iş gücüne katılımının ciddi arttığı bir kuşaktır. En apolitik grubun bu kuşak olduğu söylenir. Görev ve sorumluluk bilinçleri yüksektir, iş odaklı ve tutarlıdır. Terfi almayı çok önemserler, terfi için sebat edip yıllarca çalışır. Fedakarlık etmeye yatkındır. Gerekirse özel hayatını ihmal eder.

Şimdi ise içinde bulunduğum pek sevgili Y kuşağı Ülkemizin %35’ini oluşturdukları söylenen yani 27 milyon genç.. 1980-1999 arası doğanlardır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Dışarının ne olduğunu sokakta oynamanın zevkini tadan grup oluyorlar. Dolayısıyla özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor. Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için istiyorlar. Y nesli, çok farklı kişisel özellikler taşımakta ve özellikle üniversitelerden yeni mezun olanları kapsamaktadır.

Ve şimdide gördüğümüz son kuşak olan Z kuşağı‘ nda sıra. Bu kuşak diğerlerine göre bir hayli farklı. 2000 yılı  ve sonrasında dünyaya geldiler. Kendilerine bu sebeple “milenyum çocukları” da denmekte. Bu kuşak Y’dekiler gibi pek park, bahçe, saklambaç, körebe vs oyunları bilmezler. Onlar sokaktan ziyade balkon ya da internet çocuğudurlar. Doğdukları andan itibaren sosyal bir dünyanın içine düşerler. Eğitim seviyeleri ve kaliteleri artacak, birden fazla yabancı dili biliyor olacaklar. Bağımsızlığına özen gösterilen bir nesil oldukları için yaratıcılıkları yüksek olacak. İnandıklarını ve doğru bildiklerini rahatça ifade edecekler. Y kuşağı ile rahat anlaşacakları düşünülüyor. İletişim ve insan ilişkileri konusunda iyi olmalı ‘’müşteri odaklılık’’ da fark attıracaklarını düşündürüyor. İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini arttıracak. Komplekssiz oldukları için kendilerini rahat ifade edebilecekler. Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak. Azimli ve hırslı olmamaları, kriz dönemlerini olumsuz etkileyecek. Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri tutmaları zorlaşacak. Standart işleri yaptırmak zorlaşacak. Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek.

Ve son olarak;

 2010 yılından itibaren doğan çocuklar alfa kuşağına dahil olmuştur. Henüz küçük oldukları için özellikleri tam olarak tahmin edilemese de onlarında inanılmaz özellikleri olacaktır.

Her neslin birbirinden daha sağlıklı, daha kültürlü ve daha başarılı olması dileğiyle.. Kuşaklar dayanışmada olsun, çatışmada değil diyelim ve bir başka yazıda görüşmek üzere vedalaşalım..  Esen kalın…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaş
Paylaş
Tweetle
Pin